Değerli basın mensupları, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Bugün eğitim alanında AKP’nin siyasal kadrolaşmasını yansıtan “Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” ile “Zorunlu Rotasyon” uygulamalarını birkaç maddede sizinle paylaşmak istiyorum.

1) MEB tarafından yayınlanan “Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında eğitim yöneticilerinin belirlenmesi için getirilen “mülakat” yöntemi AKP’nin yeni bir siyasal kadrolaşma göstergesidir. Geçtiğimiz yıllarda uygulanan ve büyük adaletsizliklere yol açan mülakatlarda başta Eğitim Sen üyeleri olmak üzere çok sayıda eğitim yöneticisi adayı yazılı sınavlardan yüksek puanlarla geçtikleri halde iktidara yakın olmadıklarına bakılarak birer birer elenmişlerdir. Yapılan başvurular üzerine Danıştay’ın mülakat ile ilgili verdiği iptal kararının şu gerekçelere dayandırmıştır ki bu geekçeler aslında idarenin eğitim yöneticilerini liyakata göre değil, siyasi görüşlerine göre belirlediklerini göstermektedir:

-En uygunun seçilmesi yönünde nesnel ölçüt öngörmeme,

-Atamaya yetkili makamın öznel değerlendirme ve mutlak takdirine meydan verecek mahiyet taşıma,

-Hukuka ve Danıştay’ın önceki kararlarına aykırı olma.

2) Adı geçen yönetmeliğe göre değerlendirme puanlarının belirlenmesi sürecinde okul müdürlerinin doğrudan MEB’de görev alan üst düzey yöneticileri olarak ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürlerinin verecekleri puanlarla belirlenmesinde aslında siyasi referans ve aidiyetlerin belirleyici olması dikkate alınmıştır. Nitekim tamamı iktidar kadrolarından oluşan bu üst düzey yöneticilerine tanınan puanlama oranı % 60 iken, sınırlı sayıda okul bileşenlerine % 40’lık bir oran tanınmıştır ve patikte bu oran da genellikle üst düzey yöneticilerinin arzuları doğrultusunda şekillenmektedir.

3) Yüksek yargının geçmişte vermiş olduğu kararlara rağmen MEB bildiğini okumayı sürdürmüş ve bakanlık tarafından mülakat ile atanan iki aylık şube müdürlerinin verdikleri puanların ağırlıkları ile okul müdürleri değerlendirmeye alınmışlardır.

4) Hiçbir yazılı sınava tabi tutulmayan okul müdürlerinin değerlendirilmesinde, daha sonra yargı tarafından atamaları iptal edilen 1709 şube müdürünün verdikleri performans notları en önemli kriter olmuştur. 16.553 okul müdürü için puanlama yapılmış; bunlardan 8150’si başarılı olarak ilan edilmiş, 8403’ü de başarısızlık gerekçesiyle görevden alınmıştır. Söz konusu değerlendirmede büyük ölçüde sendikal ve siyasal referanslar belirleyici olmuş ve müdür atamalarının % 90’ı iktidara yakın sendikanın üyeleri arasından seçilmiştir.

5) AKP tek başına iktidar olduğu 13 yıl boyunca MEB’de tarihin en kapsamlı siyasal kadrolaşma hareketine girişmiş, bu bağlamda okul müdürleri ve müdür yardımcılarının büyük bir kısmını kendi iktidarına yakın isimler arasından seçmiştir.

6) AKP 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından tek başına iktidarı kaybetmiş olmasına ve müstafi duruma düşmesine rağmen MEB’de siyasal kadrolaşma hareketine hız vermekte ve yargı kararlarına rağmen haksız yere görevden alınan okul müdürlerini eski görevlerine iade etmemekte direnerek yasaları açıkça çiğnemektedir.

7) Zorunlu rotasyon sürgün demektir. Öğretmenler açısından tarihin en büyük sürgünü anlamına gelen ve on binlerce öğretmeni yakından ilgilendiren rotasyon için ilk adım atılmış, böylece okullarda yeni ve kitlesel bir tasfiye için düğmeye basılmıştır. 7 Haziran seçimleri sonrasında, 4 Temmuz 2015 tarihinde yönetmelikte yapılan bir değişiklikle aynı eğitim kurumunda 15 yıl görev yapan öğretmenlerin kendi isteği ile okul değiştirmemesi durumunda zorunlu rotasyona tabi tutulacakları belirtilmiştir. İlk etapta 13 bin deneyimli öğretmenin kendi istekleri dışında zorla sürgün edilmesi anlamına gelen rotasyonu hayata geçirmeden önce MEB şu sorulara yanıt vermelidir:

-Rotasyon kapsamında kaç eğitim emekçisi yer değiştirecektir?

-Yer değiştirmelerde öğretmenlerin aile ve yerleşim koşulları dikkate alınacak mıdır?

-Rotasyon uygulamasında MEB işin ekonomik, sosyal, psikolojik ve insani boyutlarını hesaba katmış mıdır?

-Öğretmenlerin eğitim gören çocuklarının ve çeşitli alanlarda çalışan eşlerinin mağduriyetini düşünmüyor mu?

-Rotasyon uygulaması gelişmiş ya da gelişmekte olan herhangi bir ülkede uygulanıyor mu? Uygulanıyorsa nasıl bir yöntem izlenmektedir? Bakanlık bu konuda bir araştırma yapmış mıdır?

8) Yeni hükümet kuruluncaya kadar başta yönetici atamaları ve zorunlu rotasyon uygulaması olmak üzere mağduriyet yaratacak bütün adımlar derhal durdurulmalı; alınan tüm yargı kararları derhal yerine getirilmeli, hukuksuz uygulamalara bir an önce son verilmeli ve AKP MEB’i çiftlik gibi kullanmaktan vazgeçmelidir.


10 Temmuz 2015