Anayasa Mahkemesi'nin kararına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekilimiz Ahmet Yıldırım, Anayasa Mahkemesi'nin Mardin Milletvekilimiz Gülser Yıldırım hakkında verdiği karara ilişkin TBMM başkanlığına araştırma önergesi sundu. Anayasa Mahkemesi'nin içtihat teşkil eden önceki kararlarını, yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı ilkelerini görmezden gelmesi ve kararın yargı süreci devam eden yerel mahkemeleri etkilemesi gerekçesiyle sunulan önergede şu ifadelere yer verildi:

GEREKÇE

Anayasa Mahkemesi (AYM), Anayasal düzen ile temel hak ve özgürlükleri korumakla görevli en önemli yargı merciidir.Ancak Mahkeme, özellikle 1 Kasım 2015 seçimlerini takip eden süreçte gerek norm denetimi, gerek bireysel başvurularda iktidarın iradesi dışında karar vermekten çekinir hale gelmiştir. İnsan hakları ihlallerinin sistematikleştiği ve yaygınlaştığı bu dönemde, AYM verdiği kararlarla temel hak ve özgürlüklerin ihlalini normalleştirerek,  adeta iktidarın hukuksuz yöntemlerini tasdik etmektedir.

AYMmilletvekillerimizin başvurusu hakkında vermiş olduğu karar ve kullandığı gerekçeleryargı bağımsızlığı ilkesinin ülkemizde geçerliliğini yitirdiği iddiasını güçlendirmiştir.

AYM vermiş olduğu kararla milyonlarca vatandaşımızın iradesine karşı başlatılan saldırıya ortak olmuş ve bağlı olduğu anayasanın maddelerini uygulamamıştır. Diğer bir deyişle anayasa, bizzat onu korumakla yükümlü AYM tarafından yok sayılmıştır.Anayasa Mahkemesi'nin iki üyesi OHAL'in ardından tutuklanmış ve Mahkeme, 9 Ağustos 2016 tarihinde iki üyenin meslekten çıkarılmasına karar vermiştir. Mahkeme Sayın Gülser Yıldırım tarafından yapılan bireysel başvurudaki ‘tutuklamanın hukuki olmadığı, ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği iddiasının dayanaktan yoksun olduğu’gerekçeleri ile talebi reddetti.

AYM mevcut anayasa maddelerini uygulamama dışında geçmişte vermiş olduğu kararlara da sahip çıkmamıştır. Kamuoyunda Balbay kararı olarak bilinen ve şu anda da İzmir Mv. olan Mustafa Ali Balbay’ın başvurunda vermiş olduğu karar, o dönem tutuklu bulunan diğer milletvekilleri için de emsal teşkil etmişti. Ancak Mahkeme,aynı kararı Mardin Mv. Gülser Yıldırım’ın başvurusunda görmezden gelmiştir. Sayın Yıldırım’ın başvurusunu reddetme gerekçeleri arasında ‘iç hukuk yollarının tükenmemesini’ gösteren mahkeme, Balbay Kararında anayasanın dokunulmazlık, yasama sorumsuzluğu gibi maddelerini dikkate alarak tutukluluğa son verme kararı almıştı. Ayrıca karar tutuklu milletvekillerinin hâlâ yargılaması devam eden yerel mahkemelere hukuksuz kararlar vermesini de cesaretlendirmiştir.

AYM’den milletvekillerimizin talebi, daha önce vermiş olduğu kararlara uyarak vekillerimizin serbest bırakılması ve seçmenlere karşı üstlendikleri siyasal görevlerini yerine getirebilmesinin sağlanmasıydı. Mahkemenin karar ile koruma altına aldığı anayasa ve özgürlükler değil bizzat tek adam rejiminin kendisidir.

Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizin bir yılı aşkın süredir tutuklu olmasına neden olan süreci başlatan dokunulmazlıkların kaldırılması işlemiyle ilgili de Mahkeme hukuka uygunluk denetimi yapmamıştır.

Anayasa Mahkemesi, devamsızlık nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesinin iptali için açılan davada da, işlemin teamül ve eşitlik ilkesine aykırılığı açık olduğu halde ret kararı vermiş, bu kararı da Anayasa'da belirtilen emredici süre olan 15 gün içinde vermemiştir.

Anayasayı korumakla görevli en üst yargı merciinin içtihat teşkil eden önceki kararlarını görmezden gelmesi yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığını görmezden gelmesi, yargı süreci devam eden yerel mahkemeleri etkilemesi nedeniyle Meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz.

22 Kasım 2017