Şırnak Milletvekilimiz Aycan İrmez, Silopi’de keskin nişancılar tarafından 19 Aralık’ta vurulan 11 çocuk annesi, 57 yaşındaki Taybet İnan’ın katledilmesine ve cenazesinin insanlık dışı bir şekilde hala sokak ortasında bekletilmesine ilişkin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergenin gerekçesi şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de görülmemiş insanlık dışı uygulamaların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Her gün Kürt coğrafyasındaki zülme karşı direnen halk ne insanlığa, ne uluslararası hukuki normlara ne de herhangi bir inanca sığmayan insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Bunun en feci, ve vahşi örneklerinden biri, 19 Aralık 2015 gecesinden bugüne kadar kolluk kuvvetlerinin engellemelerinden dolayı, cenazesi sokak ortasında bekletilen 11 çocuk annesi 57 yaşındaki Taybet İnan olmuştur.
14 Aralık 2015 tarihinde Şırnak’ın Silopi ve Cizre ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ilçeler devletin tüm silahlı gücü eşliğinde abluka altına alınmış, ilçelerde yaşayan yurttaşlar esir alınmıştır. 19 Aralık gecesi evlerinin bulunduğu sokağa çıkan Taybet İnan’ın kaynı Yusuf İnan sokağa çıkma yasağı cezasını kat be kat aşan bir şekilde, keskin nişancılar tarafından ateş edilerek vurulmuştur. Eşi Halit İnan’la birlikte yaralanan kayını Yusuf İnan’ı almaya giden Taybet İnan keskin nişancılar tarafından hedef gözetilerek katledilmiş, eşi Halit İnan’da yaralanmıştır. Eşi Halit İnan kardeşi Yusuf İnan’ı alarak eve sığınmayı başarmışsa da sonrasında devletin silahlı güçleri tarafından ambulansın geçişine izin verilmediği için kardeşi Yusuf İnan yaşamını yitirmiştir.
Kürt siyasetinin yalnızca sosyolojisi değil bir psikolojisi de vardır. Bu tarz karar ve uygulamalar patlamaya hazır bir psikoloji yaratması hasebiyle üzerine iyi düşünülmesi gereken siyasi adımlardır. Taybet İnan’ın cenazesinin sokak ortasında bekletiliyor olması başta evrensel teamüller olmak üzere iç hukukun ve Türkiye’nin de tarafı olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin alenen ihlalidir.
Savaşta bile ölüye saygı esastır. Cenazelere dahi savaş ilan eden bu siyasi histeriğin giderek ülkeyi bir uçuruma doğru sürüklemesi kamuoyunda ciddi bir endişe yaratmaktadır.
Bu bağlamda:
-
1
Türkiye için utanç dolu bir durum olan, cenazenin sokak ortasında öylece bırakılması konusunda acilen bir girişiminiz olacak mıdır? En azından çocuğunun annesinin cenazesini alıp bir mezara kavuşturma talebini dikkate alacak mısınız?
-
2
Toplumsal açıdan büyük infial yaratan, kültürel değerleri ve hukuku çiğneyen bu yasa dışı kararın gerekçesi nedir? Bu kararın siyasi ve askeri sorumluları kimlerdir?
-
3
Taybet İnan ile Yusuf İnan’ı katleden ve eşi Halit İnan’ı yaralayan kolluk kuvvetleri ile ilgili Bakanlığınızın açmış olduğu herhangi bir soruşturma var mıdır? Var ise bu soruşturma hangi aşamadadır? Yok ise herhangi bir soruşturma açılmamasının gerekçesi nedir?
-
4
Taybet İnan şahsında kadınlara ve kadınlığa karşı işlenen bu zulme karşı yazılı veya sözlü herhangi bir açıklamanız olmuş mudur? Olmadıysa, bu sessizlik, zalimane ve gayri insani davranan kolluk güçlerine destek anlamı taşımaz mı?
-
5
Bu işkenceye neden olan kurum, kuruluş ve şahıslar hakkında toplum vicdanını rahatlatacak şekilde herhangi bir hukuki işlem başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa hangi aşamadadır?
-
6
Uygulanan yasak ile yaşanan ve yaşanacak tüm hak ihlallerinin, yaralanmaların ve can kayıplarının siyasi, askeri ve idari sorumluları kimlerdir?