İran rejimi tarafından, Kürt halkının özgürlük mücadelesine yönelik bir bastırma aracı olarak kullanılan idam, Kürt aktivistlere hız kesmeden uygulanmaya devam ediyor.
23 Haziran 2017’de tutuklanarak hakkında idam cezası verilen 22 yaşındaki İranlı Kürt aktivist Ramin Hüseyin Penahi ile birlikte 2009 yılından beri tutuklu bulunan iki Kürt siyasi mahkûm Loghman Moradi ve Zanjar Moradi, bu sabah idam edildi.
Bu yaşam hakkı ihlalinin, hem yakınları gözaltında kaybedilen Cumartesi Annelerinin adalet arayışı için bir araya geldiği Cumartesi gününe hem Cumhurbaşkanı’nın İran ziyaretinin hemen sonrasına denk gelmesi düşündürücü olmuştur.
Gerici rejimini güçlendirmek ve kendisine yönelik muhalefeti önlemek amacıyla dünyada en çok idam cezasını uygulayan İran, idam cezası ve infazı konusunda bir vahşet coğrafyasına dönmüştür. Ancak bilinmelidir ki İran rejiminin kullandığı bu vahşi yöntem, Kürt halkı olmak üzere mazlum halkların İran rejimine olan öfkesini biriktirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Bugün idam gibi bir insanlık suçunun sonuçlarına en çok kadınlar maruz kalmakta ve yine bu insanlık suçuna en çok kadınlar itiraz etmektedir. Nitekim Ramin Hüseyin Penahi’nin yeğeni Niştiman Hüseyin Penahi, verilen İdam kararına tepki göstererek yaşamına son vermiş ve kadınların idam suçuna karşı nasıl bir başkaldırı ile itiraz ettiğini ortaya koymuştur.
Başta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası otoritesi olan tüm insan hakları belgeleri ve sözleşmelerinde idamın bir ceza olarak uygulanamayacağı ve bu cezanın ağır bir yaşam hakkı ihlali olduğu açıkça yer almıştır. Başta BM olmak üzere, İran rejiminin kendisine muhalif Kürt aktivistlere uyguladığı idam vahşetine karşı tüm uluslararası kuruluşların harekete geçmesi bir insanlık borcudur.
Yaşadığımız toprakları sarmalayan bu şiddet girdabından çıkmanın yolu, daha da öldürmek değildir. Kürtleri, kadınları ve muhalifleri idam ederek cezalandırmak, defalarca tekrarlandığı gibi, bir insanlık suçudur ve İran rejimi bu insanlık suçunu işlemeye derhal son vermelidir.
Halkların Demokratik Partisi
Kadın Meclisi
9 Eylül 2018