Ağrı Milletvekilimiz Dilan Dirayet Taşdemir'in, 25 Kasım dolayısıyla Türkiye’de kadın cinayetlerine zemin hazırlayan söylemlerin tespiti ve kadın cinayetlerin ardındaki siyasi sorumluların açığa çıkarılması amacıyla TBMM Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesi:
GEREKÇE
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ortalama 10 kadından dördü erkek şiddetine maruz kalmaktadır. Kadın cinayetlerinin yüzde 80’inin silahlarla işlenmiş olması Türkiye’de silahlanma eğilimi ile kadın cinayetleri arasındaki ilişkinin altını çizmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı Bireysel Silahlanmaya Dair 2017 Yılı Raporu’na göre Eylül 2017 itibarıyla 63.453 adet silah ruhsatı verilmiş ve silahla işlenen suçların neredeyse yüzde 95’ı ruhsatsız silahlarla işlenmiştir. Türkiye’de tırmandırılan şiddet ortamı, güvenlik konseptine dayalı hak gaspları kadınlara ölüm olarak yansımaktadır
Umut Vakfı “2016 yılındaki Kadın Cinayetlerinin Haritası”na göre, cinayetlerin yüzde 20’sinde ise kadınlar dövülerek, boğularak, yüksekten atılarak katledilmiştir. Kadınların katledilme biçiminde açığa çıkan bu nefret, Türkiye’de kadınlığa dair davranış ve kabullerin değersizleştirilmesiyle ortaya çıkan birikimin sonucudur.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ‘Suç Atlası’ Türkiye’de 2011-2014 yılları arasında suç oranları yüzde 58 arttığını, 2004-2014 yılları arasında şiddet, taciz ve tecavüz suçlarının 14 kat arttığını ve son 7 yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığını ortaya koymuştur. TÜİK verilerine göre ise 2009 yılında 562 cinsel suç işlenmişken, 2015’te bu rakam 5340’a çıkmış, yani 10 kat artış gerçekleşmiştir.
Kadın cinayetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik politikalar, genel olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve şiddet gören kadınların korunarak güçlendirilmesi ile bir bütündür. Buna karşın Türkiye’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi boşanmanın önlenmesi kadar ciddiye alınmamaktadır. Türkiye’de en az bir kez boşanmış olanların oranı toplam nüfusun yüzde 4,4’üne tekabül ederken 2012'de başlayan boşanma danışmanlığı 81 ilde hizmet vermektedir. Buna karşın, her 3 kadından birinin şiddete uğradığı bilinirken, hala 2 ilde sığınma evi bulunmamaktadır. Şiddete maruz kalan kadınlar, 6284 sayılı yönetmelikte tanınan haklarından yararlandırılmamaktadır.
Bu alanda çözüm üretebilen kadın merkezlerinin ve sığınakların kapatılması, kadın politikalar müdürlüğü çalışanlarının işten çıkarılması ya da görev yerlerinin değiştirilmesi uygulamalar ise kadınları şiddet karşısında adressiz bırakmaktadır.
Konunun Meclis özelinde araştırılarak siyasi kişi ve kurumlar düzeyinde önlemlerin alınması hedefiyle bir Meclis araştırması yapılmasını talep ediyoruz.
25 Kasım 2017