Grup Başkanvekilimiz Filiz Kerestecioğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın cevapması istemiyle verdiği soru önergesi ile Aliağa Cezaevinde uygulanan hukuk dışı uygulamaları Meclis gündemine taşıdı. Önergede şöyle denildi:
15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra darbecilere yönelik olarak ilan edildiği ifade edilen OHAL, bugün özellikle cezaevlerinde gerekçe gösterilerek bazı hukuk dışı uygulamalara neden olmaktadır.
Tutuklu ve hükümlülerden alınan bilgilere göre İzmir Aliağa 3 Nolu Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hukuksuzlar “OHAL var” denilerek meşrulaştırılmaya çalışılmakta, tutuklu ve hükümlülerin sahip oldukları haklar gasp edilmektedir. İddiaya göre tutuklu ve hükümlüler aylarca revire çıkarılmamakta, keyfi bir şekilde koğuşlarda aramalar yapılmakta, odalarda kapasiteden fazla tutuklu bulundurulmakta ve insanların bazıları yerlerde yatmak zorunda kalmakta, koğuşlara gazete verilmemekte, tutuklu ve hükümlüler ortak alana çıkarılmamakta, 10 saatlik sohbet hakkı, OHAL gerekçesiyle iptal edilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin yazım çalışmalarını yaptıkları bilgisayarlı etüd çalışmaları iptal edilmekte, tutuklu ve hükümlülerin turnuvalara ve kurslara katılmalarına izin verilmemektedir.
Tutuklu ve hükümlülerin kendi imkanlarıyla ve önemli harcamalar yaparak aldıkları resim malzemelerinin bulunduğu resim atölyelerinde zaman geçirmeleri de engellenmektedir. Üstelik alınan bu resim malzemeleri kullanılmadığı için bozulmakta ve kullanılamayacak hale gelmektedir. Ayda bir yapılması gereken açık görüş hakkı, iki ayda bir olacak şekilde uzatılmış ve 40 dakikaya indirilmiştir. Cezaevlerine girişte tutuklu ve hükümlüler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre bir insan hakkı ihlali olan çıplak aramaya zorlanmaktadırlar. Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ile olağanüstü hallerde bile sahip olunan temel insan haklarına sınırlama getirilemeyeceği maddesi üzerinde mutabakat sağlanmıştır. Buna rağmen insan onuruna aykırı bu uygulamalar ile tutuklu ve hükümlülerin rencide edildikleri bilgisi tarafımıza ulaşmaktadır.
Bu bağlamda;
- Aliağa 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülerin aylarca revire çıkarılmadıkları iddiası doğru mudur? Temel hak olan sağlık hakkının bu şekilde gasp edilmesiyle ilgili başlattığınız veya başlatacağınız bir soruşturma var mıdır?
- Çoğu cezaevinde uygulanmayan ancak Aliağa 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde uygulandığını öğrendiğimiz “açık görüşün iki ayda bir yapılması ve 40 dakikaya indirilmiş olması”yla ilgili gerekçeniz nedir?
- Hükümlü ve tutukluların koğuşların kapasitesini aşacak şekilde koğuşlarda tutulmaları ve bu kış koşullarında yerlerde yatmaları ile ilgili açıklamanız nedir? Hasta tutuklu ve hükümlülerin oldukça fazla olduğu Türkiye’de, insanların sağlık sorunlarını ciddi bir şekilde etkileyen bu olumsuz durumu giderecek bir çalışmanız var mıdır?
- Tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazdıkları dilekçelere verilen cevaplar var mıdır? Bu dilekçeler dikkate alınarak başlatılan soruşturmalar nelerdir?
- Aliağa 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi İdaresi’nin tutuklu ve hükümlülerle görüşmelerinde, onlardan esas duruşta durmalarını istediği iddiası doğru mudur?
- Tutuklu ve hükümlülere, her koğuşta bulunması gereken demirbaş malzemeleri kendi imkanlarıyla almalarının dayatılması iddiasıyla ilgili açıklamanız nedir?
- Tutuklu ve hükümlülerin yapacakları harcamalar, haftalık bir limit dahilinde gerçekleştirilmektedir. Haftalık bu limitler neye göre belirlenmektedir?
- Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelik’e göre “hükümlü ve tutuklular emanet para hesabında biriken faiz gelirleriyle ilgili olarak ceza infaz kurumları lehine açık feragatte veya hibede bulunabilir. Bu paralar hükümlü ve tutukluların eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasıyla, iyileştirilmeye yönelik faaliyetlerde eğitim kurulu kararı ile kullanılır.” Yönetmelikteki bu ibareye rağmen tutuklu ve hükümlülerin eğitim ve kurs hakları iptal edilmiştir. Bu iptalin gerekçesi nedir?
9 Şubat 2017