Meral Danış'ın kadına yönelik şiddetin araştırılması için verdiği önerge

GEREKÇE

Kadına yönelik şiddet giderek artan bir eğilim göstermekte olup yargı mercilerinin ve hükümetin yaklaşımı ile meşru kılınmasının yarattığı tehlikeler ciddi bir biçimde değerlendirilmeli; kadın kıyımına meclis çatısı altında dur, denmelidir. Aksi halde bu şiddet vakaları sıradan görülecek ötesinde kadın cinayetlerinin önüne geçilemeyecektir.

Esasen bu yönde biz HDP olarak her platformda bu vahim meselenin gündemleşmesi adına çalışmalar yürüttük ancak yapılan çalışmalar yaygınlık kazanmalı ve gerçekten kadına yönelik şiddet olaylarının sonlandırılması en önemli toplumsal gündemlerden birisi olmalıdır. Bu konuda mevcut yasaların gözden geçirilmesi, caydırıcı nitelikteki kamu spotları ile görünür kılınması önem arzetmektedir.

Sadece Adana ve ilçelerinde son 37 gün içerisinde 17 kişi yaşamını yitirmiş olup bu bir katliam niteliğindedir. Yine Adana’da son 2 yılda 245 kişi yaşamını yitirmiştir. Cinayet sebepleri kamuoyuna “namus”, “kız isteme” şeklinde yansımıştır. Cinayet sebebi olarak gösterilen hususlar dahi kadına yönelik ayrımcılığı gözler önüne sermektedir. Öte yandan ekonomik nedenler de cinayet sebebi olarak ifade edilmektedir.

Adana’nın Yüreğir İlçesi Başak Mahallesi'ndeki boş tarlada 10 Nisan'da cesetleri bulunan 3 çocuk annesi, 30 yaşındaki S. B. ile 2 çocuk annesi kuzeni 20 yaşındaki Z. S. işkence yapıldıktan sonra pompalı tüfek ile öldürülmüştür. Öte yandan Kozan ilçesinde 5 kişi yaşamını yitirirken, Kurtuluş Mahallesi’nde bulunan bir evden 6 kişinin cenazesi çıkarılmıştır. Söz konusu şiddet olaylarında yaşamını yitirenlerin hepsi kadın olmamakla birlikte ortak noktaları kadınlar ve kadına uygulanan şiddet olarak kayıtlara geçmektedir. Adana’da ölüm vakalarının yoğunlaşması üzerine çokça uzman görüşüne de başvurulmuş olup dile getirilen nedenler; aşk, kıskançlık, cinsellik olarak ifade edilmektedir. Kuşkusuz dile getirilen cinayet sebepleri bir insan yaşamı ile ölçü kabul etmeyecek niteliktedir. Ancak şu var ki; hükümetin kadın cinayetlerine sessiz kalması, yargı mercilerinin uygulamada eril zihniyet ile konuyu ele almaları ve medya organlarının bu cinayetleri magazin haberi olarak lanse etmeleri bu cinayetleri sıradanlaştırmakta ve dahi sayısal olarak artırmaktadır. Çünkü kadın cinayetleri öfke ya da cinnet gibi sebepler ileri sürülerek makul olaylar şeklinde bir algıya dönüştürülmektedir. Oysa çok sayıda kadın sırf bu nedenle rahatlıkla öldürülmektedir. Bu vahim olayların mikro örneğinin yaşandığı Adana örneği dahi tehlikenin boyutlarını açıkça ifade etmektedir.

Açıklamış olduğum nedenlerle başta Adana ilinde yaşanan şiddet ve cinayet vakaları olmak üzere tüm Türkiye genelinde kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarının derhal Meclis gündemine getirilmesi elzemdir. Bu vesileyle bir araştırma komisyonu kurularak şiddet ve cinayetlerin önlenmesi adına alınacak olan tedbirlerin neler olacağı etraflıca tartışılmalı, incelemeler yapılmalı ve yasal düzenlemeler için gerekli çalışmalar yürütülmelidir.

11 Mayıs 2017