Ağrı Milletvekilimiz Dilan Dirayet Taşdemir"in Başbakan Binali Yıldırım tarafından cevaplanması istemiyle verdiği soru önergesi:
Gazeteci Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00 sularında İstanbul’da, kurucusu olduğu ve genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos Gazetesi’nin önünde vurularak öldürülmüştür.
Hrant Dink cinayeti, Türkiye toplumunun hafızasına “göstere göstere cinayet” şeklinde kazınmıştır. Cinayetin sorumlularının ortaya çıkarılmasına yönelik süreç öncesi ve sonrasıyla bir karabasana dönüşmüştür. 11 yıllık süreç, bu sürecin muhatapları açısından da ayrı bir işkenceye dönmüştür.
Tetikçilerden azmettiricilere, Hrant Dink’i hedef gösteren medyadan siyasetçilere değin hiç kimse, olayın gerçekleşmesi ile ilgili sorumluluğuna ilişkin hesap vermemiştir.
Bu bağlamda;
1- Dava sürecinde, "Türklüğe hakaret ettiği" gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararı alan Dink’in aldığı tehditler ve hakkında yapılan suikast planlarının devletin tüm istihbarat birimlerince bilindiği ortaya çıkmıştır. Yetkililerin buna rağmen Dink'i korumamış olmasının gerekçesi nedir?
2- Hrant Dink cinayetinin önlenmesi konusundaki sorumsuzluğu nedeniyle MİT hakkında herhangi soruşturma başlatılmış mıdır?
3- Hrant Dink'in İstanbul Valiliğine çağırılarak tehdit edildiği görüşmeye katılan resmi görevliler kimlerdir?
4- Agos'ta yer alan Sabiha Gökçen haberinin dayanaklarını oluşturan evrakları incelemek üzere Dink’i makamına çağıran dönemin İstanbul Valiliğinin böyle bir yetkisi var mıydı?
5- Cinayetle ilgili sorumlulukları tespit edilen kişiler hakkında soruşturma izni vermeyen yetkililer ile ilgili olarak idari bir işlem yapılmış mıdır?
19 Ocak 2018