Yıldırım'dan yeni bakana, Erdoğan'ın Demirtaş'a yönelik ithamına ilişkin sorular

Grup Başkanvekilimiz Ahmet Yıldırım'ın, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'a "terörist" diyen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, mahkemelere bu konuda herhangi bir delil sunup sunmadığına dair Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi:

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 toplantısı için gittiği Almanya'da 8 Temmuz 2017 günü gazetecilerin sorularını cevaplarken, Türkiye’de baskı ortamından kaynaklı olarak birçok gazetecinin sormaya cesaret edemediği “Demirtaş ne zaman çıkacak?” sorusuna verdiği yanıtla anayasal suç işlemiştir. Kendisini yargı makamı yerine koyarak hüküm veren Erdoğan,yargılaması henüz devam Demirtaş ile ilgili olarak“O bir teröristtir.” ifadelerini kullanarak tarihi bir skandala imza atmıştır.

Milletvekili seçimlerinde 6 milyona yakın oy almış, Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanı olan Demirtaş için Erdoğan’ın kullandığı ifadeler kamuoyunda büyük tepkilere yol açmıştır. Erdoğan’ın hangi belge ve bilgiye dayanarak bu sözleri sarf ettiği, hangi akla ve mantığa dayanarak bu şekilde konuştuğu kamuoyunda on gündür tartışılmaktadır. Dokunulmazlığı devam edenbir parlamenter olan Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’da eş başkanlarımıza ve vekillerimize yönelik gerçekleştirilen merkezi bir operasyon sonucu cezaevindedir ve kendisi hakkında açılan davalar görüşülmektedir. Ancak Demirtaş, şu ana kadar tutuklu olduğu dosya ile ilgili olarak mahkeme karşısına çıkarılmamış, 258 gündür tutuklu olmasına rağmen kendisine hala duruşma tarihi verilmiş değildir.

Yargılaması devam eden bir milletvekili ve parti eş başkanı için herhangi birisinin “O bir teröristtir” gibi net bir cümle kurabilmesi, bireyin kişilik haklarına doğrudan tecavüz anlamına gelmektedir. Türkiye’de bir kişinin, elinde belge olduğu halde o belgeyi yargıdan saklaması veya elinde belge olmadığı halde yargıyı etkileme ve siyasilere iftira suçunda bulunması durumunda, başlıca üç suçtan yargılama durumunun doğacağı TCK ile sabittir. Bu kişi, “TCK 271’nci maddedeki ‘Suç uydurma’ düzenlemesine göre 3 yıla kadar hapis, TCK 288’deki adil yargılamayı etkileme maddesine göre adli para cezası ve TCK 283 ve Terörle Mücadele Yasası’na göre ‘Suçu ve suçluyu saklama’ düzenlemesine göre de 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanır. Erdoğan’ın Demirtaş için kullandığı mesnetsiz iddiaların üzerinden bir hafta geçmiştir. Ancak Erdoğan’ın iddialarını güçlendirecek belgeleri mahkemeye sunduğuna ya da sunacağına dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Şu durumda ya Erdoğan’ın elinde belgeler vardır ancak bu belgeleri yargı organlarına vermeyerek “suçu ve suçluyu saklama suçu” işlemektedir ya da elinde belge olmadığı halde tehlikeli olarak gördüğü siyasi rakibini terörist olmakla suçlayarak “suç uydurma”  suçu işleyerek yargıyı etkilemektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı aşağıdaki soruları yanıtlamanız ve kamuoyunu ivedilikle aydınlatmanız gerekmektedir. 

1. Erdoğan, Türkiye’deki mahkemelere HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın “terörist” olduğunu kanıtlayacak herhangi bir bilgi, belge ya da doküman sunmuş mudur?

2. Eğer hala sunmadıysa; Erdoğan, Demirtaş’ın “terörist” olduğunu kanıtlayacak belge, bilgi ya da doküman sunacağına dair Türkiye’deki mahkemelere bir bildirimde bulunmuş mudur?

3. Selahattin Demirtaş’ı kamuoyu önünde “terörist” olmakla itham eden AKP’li Erdoğan, elindeki belge ya da bilgileri sunmak üzere mahkemelerce savcılık makamlarına çağrılmış mıdır? Eğer henüz çağrılmadıysa ne zaman çağırılacaktır?

4. Kişinin elinde belge olduğu halde bunu yargıdan saklamasının ya da elinde belge olmadığı halde kişiye iftira atarak yargıyı etkilemesinin suç olduğu ceza kanunlarımızda sabittir. Atılan siyasi iftiranın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Erdoğan’ın sessizliğini koruması, elinde bir belge olmadığını gösterir niteliktedir. Savcılık makamları ne zaman harekete geçecektir? Erdoğan, elindeki kanıtları sunmak üzere ne zaman savcılığa çağırılacaktır? Bu ülke bir kişinin hazmedemediği bir kişi hakkında rahatlıkla iftira atabilip, hiç bir ceza almadan yaşayabileceği bir ülke olarak mı tarihe geçmek istemektedir?

5. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı olma vasfından her geçen gün daha da uzaklaştığı, siyasi rakiplerine her türlü iftirayı atmaktan çekinmediği gözlemlenmektedir. Erdoğan’ın bazen hiç düşünmeden söylediği sözler, Cumhurbaşkanı olmasından kaynaklı olarak yargıyı doğrudan etkileyebilmektedir. Adalet Bakanı olarak Erdoğan’ı söylediği bu ağır sözlerden dolayı uyarmanız gerekirken bugüne kadar böyle bir açıklama yapmama nedeniniz nedir? Kendisini uyaran bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?

6. Türkiye’dehakim ve savcılara hiç kimsenin telkinde bulunamayacağını güvence altına alan Anayasa’nın 138. Maddesinde şu ifadeler geçmektedir: “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.”. Şu durumda AKP Genel Başkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’a “Bu kişi teröristtir.”diyerek mahkeme ve hakimlere henüz sonuçlanmamış bir yargılama işlemi için telkinde bulunmaktadır. Hatta Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu düşünüldüğünde bu ifadeler “yargıya talimat” anlamına gelebilecektir. Yargının bağımsızlığını töhmet altında bırakan böyle bir suçlamaya karşı Adalet Bakanı olarak ne zaman bir açıklama yapacaksınız?  

20 Temmuz 2017